– Niçin fırından ekmek almadan geldin?

Fırıncının giyinişini beğenmediğim için, almadım!

– Niçin o kitabı okumadın?

Yazarını beğenmediğim için!

– Kişilere bakarak hüküm verme!

Bir şeyi kaynağından, bizzat kendin öğren.

Söyleyenin de nasıl biri olduğunu anlarsın.

– Bilerek reddet, bilerek kabul eyle.

Hemen ne reddet, ne de kabul et.

Bir süre oku ve araştır.

Bir müddet öğrendiğini dinlendir.

Sonra müspet veya menfi olarak kararını ver.

Çünkü tahkikî biliş, taklidî bilişe nazar etmez.

– Kaldı ki, gerçek bir; yanlış sayısız.

Doğruyu bilenin, yanlışı bilmeye ihtiyacı yok.

Çünkü yanlışla karşılaşan, ona aldırış etmez.

Yanlışlarla düşüp kalkan;

Doğru sanarak, yanlışın birine sarılabilir!

x

– Daima düşün dur.

Gerçeğe götüren yol budur.

Hakk’a götürür hakikatler;

Görür kılar seni dikkatler.

Dikkate de dikkat et.

Dikkat de ister gayret.

x

– Dereden tepeden,

Lâfın gelişi derken,

Öteden biri karıştı lâfa.

Konuşana tutarak kafa.

Dediklerin olsun sadre şifa.

Yoksa düşer size hayattan istifa!

İnsan deyip de geçme birader;

Kıymetçe kâinata değer.

Hz. Allah dedi, tâ ezelde:

Kendim için, seçtim insanı güzelce.

x

– Hz. Muhammed insanlara; ne olduklarını değil,

Nasıl olmaları gerektiğini söyleyip durdu.

Çünkü kimse demez: “Ayranım ekşi!”

Neyse ne? Artık sonrası önemli;

Bunun için de, müspet hareket etmeli.

İnsanın menfiyatta, dün ne olduğu değil;

Artık bugün, nasıl olması gerektiği önemli.

Karanlığa bağırıp çağırmaktansa, seslenmeli aydınlığa.

Bunu en güzel şekilde yapmanın, yolunu aramalı.

– “Müjdeleyin, nefret ettirmeyin, kolaylaştırın, zorlaştırmayın.”

Diyor Hz. Peygamber.

İşte budur en güzel haber.

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981